Ufuk Tarhan
Elon Musk’ın annesi Maye Musk’un kitabı, geçtiğimiz hafta Türkiye’de satışa çıktı. Maye Musk’ın kitabı ‘Bir Kadın Plan Yaparsa’, geleceğe dair planlarımız için pek çok not alacağımız, okumaya değer bir hayat öyküsü aktarıyor. Okuyalım o halde…
Dünya, Elon Musk’la yatıp, Elon Musk’la kalkmaya başlamadan çok önce, annesi Maye Musk bir yıldız olmak için çoktan yola çıkmıştı bile…
Şu an 72 yaşında olan Maye Musk (Haldeman), 19 Nisan 1948’de Kanada’nın Saskatchewan kentinde, biri ikiz beş çocuktan biri olarak doğar. İki yaşındayken ailesi ile Güney Afrika’nın Pretoria kentine taşınır.
Annesi, beş çocuğuna rağmen sürekli çalışan müthiş gayretli bir kadın Winnifred Josephine, babası Dr. Joshua Norman Haldeman ise kayropraktik uzmanı bir doktor (elle tedavi eden fizyoterapist) ve amatör arkeologdu. Hayli maceraperest biri olan baba Dr. Norman, Maye dört yaşındayken pervaneli bir uçakla Afrika’daki efsanevi kayıp şehir, Kalahari’yi bulmak için Kalahari Çölü’ne uçmaya başlar. Aile 10 yılı aşkın süre boyunca, çöllere her bir i ayrı bir serüven olan sayısız sefer yapar.
Maye Musk, “Annem ve babam bu yolculuklarını slayt gösterileri ile anlatan o zamanın ünlülerinden, bir anlamda ‘influencerlarından’dı, hayli ünlülerdi, ancak asla gösterişçi, züppe insanlar değillerdi” diye anlatıyor.
15 yaşında modelliğe başlayan, 1.73 boyunda oldukça alımlı bir genç kız olan Maye, 21 yaşında 1969 Bayan Güney Afrika güzellik yarışmasında finale kalır. 1970 yılında da 22 yaşında, lisede tanıştığı Güney Afrikalı mühendis Errol Musk ile evlenir. Üç çocukları olur: Elon Musk 1971-49 yaşında), Kimbal Musk (1972-48 yaşında) ve Tosca Musk (1974-46 yaşında).
Sadece dokuz yıl evli kalabilen Maye, 31 yaşında, şiddet gördüğü Errol Musk’tan boşanır, üç çocuğuyla hayatına yalnız devam etmeye karar verir. Boşanmalarından iki yıl sonra Elon babasıyla yaşamaya karar verir. Ondan dört yıl sonra kardeşi Kimbal da Elon’a katılır. Ancak Elon liseyi bitirdikten sonra Kanada’ya taşınmaya karar verir. Altı ay sonra, 1989’da Maye ve kızı Tosca da Kanada’ya taşınır . Maye ve çocuklar yeniden bir araya gelir.
Elon Musk: Babam bir şeytan
En sarsıcısı da Elon Musk’ın “O bir şeytan” dediği babası Errol Musk’ın üvey kızını hamile bırakıp, üç çocuğunun üvey kardeşlerinden kardeş sahibi olmasına yol açan trajedi.
Maye, üç çocuğunu büyütme sorumluluğuna ve hayli zorlu bir evlilik hayatı yaşamasına rağmen, önce Güney Afrika’daki Orange Free State Üniversitesi’nden diyetetik alanında, daha sonra Toronto Üniversitesi’nden bir de, beslenme bilimleri alanında olmak üzere iki yüksek lisans derecesi almayı başarır.
“Çocuklarımı büyütmek zorundaydım” diyen Maye, diyabet, yüksek kolesterol gibi tıbbi rahatsızlıkları olan hastalara yardım eden başarılı bir diyetisyendir. Daha sonraları ise Vogue, Cosmopolitan gibi dünyaca ünlü dergilerde yer almayı başaran, Afrika’nın ilk büyük beden modeli olarak çalışır.
Maye Musk’dan kadınlara önemli tavsiyeler
“Hem çalışan hem anne olan kadınlarda sürekli bir suçluluk, yetersizlik hissi gözlemliyorum. Buna gerek yok. Annem, tam zamanlı çalıştığı için kendini asla suçlu hissetmedi. Ben de tam zamanlı çalıştığım için hiçbir zaman suçluluk hissetmedim, çünkü başka seçeneğim yoktu. Kendimin ve çocuklarımın yaşamını sürdürmeliydim. Başımızın üzerinde bir çatı olması, midemize yiyecek girmesi ve sırtımıza bir şeyler giymemiz gerekiyordu. Bunlar için daima çok ama çok çalıştım.
Bunun için kendini suçlu hissetmeye gerek yok. Çalışmazsanız, küskün ve güçsüz olursunuz ki bu halde çocuklarınıza hiç yardım edemez, onlara rol model olamazsınız. Evlatlarınızın da geleceğini riske atarsınız. O yüzden annelerin daha iyi bir geleceğe sahip olmak için yarı veya tam zamanlı çalışmayı planlaması, kendini sürekli geliştirmesi, küçük yaşlarda çocuklarını çalışmaya teşvik etmesi hatta çocuklarından da yardım alması gerekir.
Ben bir yatak odasını ofise dönüştürüp, yaşam mücadelesi verirken çocuklarım da tabii ki kendilerinden sorumlu ve işime saygılı olmalıydı.
Çocuklarım küçük yaşlarından itibaren beslenme işinde bana yardımcı oldu. Kızım Tosca, bir kelime işlemcide doktorlara mektuplar yazar, Elon, bilgisayarı daha iyi kullanmam konusunda destek olurdu. Küçük oğlum Kimbal da her işime koşardı, çünkü yardıma ihtiyacım vardı. Çocuklarımı, bağımsız, dürüst, düşünceli ve kibar olmak, çok çalışmak ve iyi şeyler yapmak ilkeleri ile yetiştirdim. Onlara bebekmiş gibi davranmadım ya da azarlamadım. Onlara ne çalışmaları gerektiğini asla söylemedim, ancak ne çalıştıklarını ya da çalışmadıklarını daima takip ettim.
Ödevlerini kontrol etmedim; bu onların sorumluluğuydu. Kısacası çocuklarım erken yaşta sorumluluk aldılar. Hepsi tercih ettikleri üniversitelere başvurdular. Burs ve öğrenci kredisi başvurularını kendileri yapıp, aldılar. Karnımızı doyurmak ve ikinci el kıyafetler satın alabilmek için ne kadar çok çalıştığımı gördüler. Bu, onların hayata ve geleceğe çok daha sıkı asılmalarını sağladı.”
